CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:
“Tunceli’nin Nazimiye ilçesinde yani benim ilçemde iki askerimiz donarak şehit oldu. Şehidin babasıyla konuştuğumda şu bilgiyi aldım. Hiç kimse aramamış, mezarlıklar müdürü arıyor “oğlunuz donarak öldü, mezarını hazırladık” diye. İçimde derin bir acı hissettim. Nasıl oluyor da iki askerimiz donarak şehit oldu. Bunun hesabını birilerinin vermesi lazım. “Sen şehadetten ne anlarsın” diyor Sayın Erdoğan. Ben çok şey anlarım. Senin gitmediğin yerlere gittim. Eksi 30 derecede nöbet bekleyen askerlerle beraber oldum.
Şehitler arasında ayrım yapmam. Ama sen şehitler arasında ayrım yaptın. 15 Temmuz şehitleri için para toplandı. Ne oldu bu para. Niye şehit yakınlarına verilmiyor. Bak ben şehitlerin hakkını ve hukukunu savunuyorum.
Bir uyku tulumu da veremediniz mi bu askere. 21. yüzyıldayız. Elin oğlu eksi 40 derecede denize giriyor. Ekim ayındayız. Şehitlerin hakkını ararken ben suçlanıyorum. Sen bana hak vereceğine zeytinyağı gibi üste çıkıyorsun.
Her siyasi görüşten insan vardır burada. Parlamentoyu ikinci sınıf alan hapsedip her şeyi ben bilirim diye tek adam rejimi bizim milli kurtuluş anlayışımıza terstir. O yüzden CHP olarak tek adam rejimine onurumuzla karşı çıkarız.
Cumhuriyet bizim için vazgeçilmezdir. Yokluklar içinde cumhuriyet kuruldu. Kimseye gidip avuç açılmadı. Asla elleri harama uzanmadı. Her kuruşun hesabını verdiler.
KAŞIKÇI CİNAYETİ
Katiller ellerini kollarını sallayarak gittiler. Erdoğan, ‘Salıyı bekleyin açıklayacağım’ dedi, bildiğiniz hikaye anlattı. Soruyor… Bu 15 kişi cinayet günü neden İstanbul’da toplandı? Kimden emir aldılar. Başkonsolosluk binası neden günler sonra incelemeye açıldı. Cesedi niçin halen ortada yok? Bravo. En azından bunu sorabiliyor. Bunları söyleyen ülkedeki tek adam. Bütün bu cinayetten haberi olan bir kişi.
Bu katillerin elini kolunu sallayarak yurt dışına gitmesine neden izin verdin? Üstelik bunların hiç birinin dokunulmazlıkları yok. Beni suçluyor. Şimdi diyor ki onları bize gönderin biz burada yargılayacağız. Onlarda diyor ki göndermiyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin onuru haysiyeti incinmiştir. Katilleri serbest bırakılması affedilecek bir şey değildir. Türk milletinin onuruyla oynayan kişinin o makamdan derhal ayrılması gerekiyor.
EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR
Sosyal güvenlik bir haktır. Emeklilikte yaşa takılanlar bizim de hakkımız var diyorlar. Hakkımız elimizden alındı, hakkımızı teslim edin diyor. Erdoğan maliyet 750 milyar lira diyor. Tamamen uydurma. ‘Ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz dönemde fırsatçılar ve bunlar türedi’ diyor. Sen 46 yaşında emekli oluyorsun o da diyor ben de 46 yaşında emekli olayım diye. Kendi vatandaşına ‘türedi’ diyen tek kişi var o da Erdoğan’dır. Suriyelilere 35 milyar lira harcarsın hak arayana da türedi dersin. Senin yazlık, kışlık, uçan sarayın var. Garibanın nesi var? SGK bunu kaldıramazmış. Sosyal Güvenlik Kurumu’nu batıranlar bunlar.
HAVALİMANI İÇİN 3 SORU
3. havalimanı açıldı, yatırımı hepimizin özendirmesi lazım. Hayatın her alanında üretmeliyiz. Ürettiğimiz zaman büyürüz. Adalet içinde ürettiğiniz zaman herkesin aşı işi olur. Havalimanını şu kadara yaptım, köprüyü şu kadar liraya yaptım dersiniz. Vatandaşın parasını israf etmezsiniz. Yapılan her yatırımın arkasında bir alın teri vardır. Ve o emeğin de hakkını vereceksin. Burada kaç kişinin çalıştığını, kaç kişinin iş kazası sonucu öldüğünü kimse bilmiyor. Kaça mal olduğunu da kimse bilmiyor. Bir şeyi çok iyi biliyoruz, burada çalışıp hak arayan 31 işçi şu anda hapiste. Burada bir tereddüt yok. Bu işçiler maaşlarımızı tam ödeyin sigortamızı yapın, tahta kurularını engelleyin, servis olsun işimize zamanında gelelim diyorlardı. Bunların bir kısmını attılar. Bu şirketin ana yöneticisi işçi arkadaşlarımdan özür dilerim haklıydılar, haklı olanın hapiste olduğunu gösteren daha güzel bir örnek olamaz. Hangi adaletten bahsedeceğiz artık.
Erdoğan’ın cevaplaması için 3 soru soracağım. Hangi gerekçeyle sözleşme hükümleri değiştirilerek 4.5 milyar avro finansman garantisi verilmiştir? İkinci soru en genç haziran 2013’te havalimanı yeri müteahhitlere teslim edilecekti. 2 yıllık gecikmede 2 milyar 90 milyon avro zarar, bu para ödendi mi? Şartnameye göre havalimanının kotu denizden 90 metre yükseğe olması lazım, 60 metreye düşürdüler. Şirketin bundan elde ettiği 1.3 milyar avroluk kazanç devlete geri ödendi mi?”