Bodrum’da İçme Suyu Boru Hattı Patlamalarınının Sorumlusu Kim?
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin cevaplaması istemiyle Bodrum İçme Suyu Projesi’ni yazılı soru önergesiyle meclis gündemine taşıdı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi mi? yoksa DSİ mi sorumlu?
Vekil Girgin Bodrum içme suyu hattının DSİ tarafından hayata geçirilirken hata yapılarak vatandaşlarımızın susuz kalmasının sebebinin DSİ olduğunu ima etti.
Son günlerde yağışların artması ve 2 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Mumcular Taşkını sonrasında, altyapı sorunları Muğla’nın gündemini doldurmaya devam ediyor. MUSKİ Genel Müdürlüğü’nce yapılan açıklamalarda Muğla’ya 3 bin 184 kg/m2’lik yağış düştüğü belirtilirken, Girgin’in Sn. Bakan Pakdemirli’ye yönlendirdiği yazılı önergesi Muğla’nın altyapı sorunun sebebinin yüksek yağış ve DSİ’den kaynaklı problemler olduğu intibasını uyandırıyor.
Konuyla ilgili bölgenin altyapı sorunlarını en iyi bilen uzmanlardan biri olan Sn. Doç. Dr. Ceyhun ÖZÇELİK’e sorunun kaynağını sorduk…
Girgin yazılı önergesinde başlıca;
• Bodrum içme suyu projesinin yanlış nüfus baz alınarak hesaplandığı,
• Patlayan içme suyu hattında kullanılan boru tipinin hatalı olduğu,
• İçme suyu hattındaki borularının yenilenmediği,
• Vatandaşlarımızın susuz kalmasının nedeninin yanlış boru seçimi olduğu,
iddalarını gündeme getirmiştir. Sn. Doç. Dr. Özçelik’e sorduk;
Muğla’daki Altyapı Sorunlarının Sebebi ve Sorumlusu Kimdir?
Muğla’nın hemen hemen tüm ilçelerinde büyük alt yapı sorunları var. Maalesef, yerelde, bu sorunlara teknik çözümler geliştirecek bir yaklaşımın oluşmadığını düşünüyorum. Taşkın sorunlarının yüksek yağıştan kaynaklı, içme suyu hatlarındaki sorunların ise malzeme seçiminden kaynaklı olduğu gibi derinlemesine bir analiz yapmadan bir öngörü oluştuğunu düşünüyorum. Sorunun sebebini bilmenin ve ortadan kaldırmanın, sorumlunun kim olduğundan daha önemli olduğunu düşünüyorum.

MUSKİ Genel Müdürlüğü’nce Yapılan Açıklamalarda Muğla’ya 3 Bin 184 Kg/M2’lik Yağış Düştüğü Belirtiliyor. Sizce Altyapıdaki Yetersizliğin Sorumlusu Suyun Fazla Olması mı?
Üzülerek söylemek isterim ki toplam yağış miktarını bile doğru hesaplayamıyoruz. Menteşe’ye 556 kg/m2, Marmaris’e 527 kg/m2, Köyceğiz’e 451 kg/m2, Bodrum’a 331 kg/m2 ve diger bölgeler 1319 kg/m2 yağışın düşmesi demek, Muğla’ya toplam 3 bin 184 kg/m2 yağış düştüğü anlamına gelmez. Birim alana düşen yağışlar toplanmaz, ortalamaları alınır. Eğer bu hesap doğru olsaydı, Muğla’nın her metrekaresine düşen yağışı üst üste toplamamız gerekirdi. Bu durumda Muğla’nın toplam yağışı sonsuz büyüklükte olurdu.
Altyapıdaki sorunların sebebi nedir?
Her bir ilçe için farklı yerel değerlendirmeler yapmak mümkün. Ancak içme suyu, kanalizasyon, yağmur suyu drenaj hattı, doğalgaz, elektrik, internet vb. tüm sistemlerin bir arada düşünüleceği entegre yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Özellikle yerel yönetimlerimizde yeterli teknik ve uygulamaya yönelik iş gücünün teorik olarak var olduğu, ancak pratikte çok temel hususları bile atlayabilecek bilgi ve donanım eksiklikleri olduğunu gözlemliyorum. Kurum içi sürekli eğitimler ve vizyon sahibi yöneticilerimizle bu sorunların üstesinden gelineceğine inanıyorum.
İçme Suyu Boru Hatlarının Planlamasında Şehrin Tüm Nüfusu mu Dikkate Alınır?
İçme suyu boru hatları, hizmet sağlayacağı bölgenin gelecek nüfusuna göre (yönetmeliğe uygun olarak 25-30 yıl) planlanır. Ancak iletim hatları dağıtım hatlarından farklıdır. Eğer tüm nüfusa yetecek suyu tek kaynaktan derleyemiyorsanız temiz su kaynağının kapasitesi (barajdaki su miktarı) iletim hatlarının boyutuna karar veren ana faktördür.
Bodrum İçme Suyu Boru Hattındaki Patlamaların Sebebi Seçilen Yanlış Boru Tipi Midir?
Boru hatlarının normal basınç altında patlaması boru türüne bağlanamaz. İşletmede sorunlar olduğu çok açık. Özellikle vanaların hızlı açılıp kapanması depolardan sisteme su girişi sırasında hava karışması vb hususlar sonucu su darbesi oluşması muhtemeldir. Daha doğru tespit yapabilmek için arızalara ilişkin kayıtların incelenmesi gereklidir. Ancak CTP (camelyaf takviyeli boru) boru daha kırılgan, birleşim noktalarında oluşacak itkilere daha az mukavemetlidir. Dolayısıyla, borular döşenirken özel önem gösterilmezse, işletme sırasında yapılacak hatalar boru hatlarında patlamalara sebebiyet verebilir. Bilinmesi gereken husus şudur ki, normal işletme sırasında içme suyu hattından fazla su çekilmesi sistemdeki basıncı arttırmaz aksine azaltır. Bundan ötürü, içme suyu hattındaki patlamalar boru türüne bağlanamaz. Sistemin hızlı açılıp hızlı kapanması su darbesine sebebiyet vererek normalde oluşan basıncın bin katına ulaşabilecek bir etki oluşturur. Bin adet patlamanın sebebinin işletme sorunları olduğunu düşünüyorum.
Sizce Boru Hattını Tamamen Değiştirmek mi Gerekir?
İletim hattının ekonomik ömrünün henüz başında 985 patlama veya arıza yaşanması kabul edilebilir bir durum değildir. Bildiğim kadarıyla, DSİ tarafından 60 milyon tl sına yaptıralan bir sistem için, MUSKİ tarafından kabaca 20 milyon tl (yaklaşık 15 milyon arıza gideri ve 3 milyon suyun ekonomik değeri) bir onarım harcaması söz konusu. Kabaca, toplam maliyetin üçtebiri kadar onarım maliyeti söz konusudur. İletim hattını henüz teslim almışken yeniden yapmakla eşdeğer bir sonuçtur. Sistem çelik boru, hdp (yüksek yoğunluklu polietilen boru) ve CTP boru dan oluşuyor. Zaten sorunlu olduğu idda edilen CTP boru yüzdesi arıza için harcan pararnın toplam yatırım maliyetine oranı mertebesindedir. Dolayısıyla toplam arıza için harcanan parayla hemen tüm CTP borular yeniden değiştirilebilir ve toplam sistemin üçtebiri yeniden yapılabilirdi. Diğer taraftan, yaklaşık yıllık içme suyu ihtiyacının üçte birinin boşa aktığı gibi bir manzara sözkonusu. Boru hattının tamamının değiştirilmesi mühendislik çalışmaları sonucunda ekonomik analizler sonrası belirlenecek vahim bir durumdur. Umarım, böyle bir senaryo gerçeklşemez.
Vatandaşlarımızın Susuz Kalmasının Nedeni Yanlış Boru Seçimi midir?
Bildiğim kadarıyla, Geyik Barajı ve ilave üç içme suyu kuyusundan gelen sular Güvercinlik’te arıtıldıktan sonra Torba’daki depoya geliyor. Buradan iki hat söz konusu. Birinci hat Yalı’ya giderken ikinci ve asıl hat Bodrum, Konacık, Gümüşlük, Yalıkavak, Göktürkbükü üzerinden bir çember çizerek Torba’daki depoya bağlanıyor. Dolayısıyla suyun çift taraflı verilme imkanı sözkonusu olduğundan teorik olarak Bodrumun susuz kalması akılcı gözükmüyor. 100 günlük bir su kesintisini bilimsel olarak maruz görmek imkan dahilinde değildir. Boru tipi maliyeti ekileyen bir faktördür. Örneğin bir binayı çelik yada betonarme yapmanız, ancak kullanacağınız kolon veya kirişin boyutunu değiştirir. Malzeme seçimi kararını genel itibariyle maliyet şekillendirir. Yani, boru tipi patlamalara sebep gösterilemez. Malzemeye bağlı iletim sisteminde bir sorun olduğu düşünülüyorsa, ya tasarımda (boru et kalınlığı, basınç, debi, dirsek itkisi vs) hata vardır ya da işletmede.
Altyapı sorunlarının temelinde yeterli teknik analizler yapılmadan çözüm ya da sorumlu arayışına gidilmesi ve kurumlar arası koordinasyon eksikliği olduğunu düşünüyorum. Bölgemizin, altyapı sorunlarını hızla çözüme kavuşturacağına ve ülkemizin gelecek hedeflerine yakışır bir vizyonla gelecek yıllara hazırlanacağına inanıyorum. Bu doğrultuda devletimizin tüm kurumlarının da bu duyarlılıkla, gayretle ve özveriyle çalışmaktadır.