Bodrum’da 2020 yılında başlayan ve yıllar süren hukuk mücadelesinde, özel görüntülerin izinsiz yayılması ve tehdit suçlarına ilişkin önemli bir karar çıktı. Bodrum Barosu’nun müdahil olduğu davada sanık A.T. (Atilla Tugan), özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Bodrum Baro Başkanı Av. Onursal Özbek’in bugün yaptığı açıklamaya göre, 2023 yılında açılan dava kapsamında, sanık A.T. hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile birlikte “sair tehdit” suçundan da 100 gün adli para cezasına hükmedildi. Mahkeme, sanığın kadının özel görüntülerini üçüncü kişilere gönderdiği ve daha fazlasını yaymakla tehdit ettiğini sabit buldu.

Kadın Dernekleri müdahil oldu

2020 yılında sosyal medya üzerinden tanıştığı kadına ait özel görüntüleri onun rızası olmadan yayan sanık, hem iş çevresine hem de özel ilişkilerine bu içerikleri göndererek kadını sosyal olarak izole etmeye çalıştı. Kadının şikâyeti üzerine başlayan süreçte Bodrum’daki kadın dernekleri de davaya müdahil olmuş, kamuoyunun dikkatini dijital şiddet ve “intikam pornosu” olgusuna çekmişti.

Baro Başkanı Özbek, “Bu karar, kadına yönelik dijital şiddetle mücadelede bir dönüm noktasıdır” dedi. “Hukukta ‘intikam pornosu’ olarak bilinen bu tür vakalar, kadının sadece bedenine değil, yaşam hakkına, çalışma özgürlüğüne ve sosyal varlığına da doğrudan saldırıdır. Bugün verilen ceza emsal niteliğindedir.”

“Eğitimli ya da eğitimsiz fark etmiyor”

Açıklamasında toplumsal cinsiyet eşitsizliğine de dikkat çeken Özbek, “Bir kez daha gördük ki kadına şiddette eğitimli ya da eğitimsiz ayrımı yok. Entelektüel çevrelerden gelen kişilerin de aynı eril tahakkümle şiddet uyguladığına tanık oluyoruz” dedi.

Hükmün açıklanması geri bırakıldı

Sanık A.T’ye özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan verilen 2 yıl hapis cezası, mahkemenin takdiriyle 1 yıl 8 aya indirilerek hükmün açıklanması geri bırakıldı. Bu durum, sanığın benzer bir suçu tekrar işlememesi halinde cezanın infaz edilmeyeceği anlamına geliyor.

Kadın hakları savunucuları ve hukukçular, bu tür cezaların yeterliliği konusunda kamuoyunun daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor