1. Haberler
  2. Muğla
  3. Danıştay Kararını Beklemeden “Çed”
    Için Bakanlığa Başvurmuş

Danıştay Kararını Beklemeden “Çed”
Için Bakanlığa Başvurmuş

featured



Kamuoyunun bildiği üzere Marmaris İçmeler’ de yapımı devam eden Sinpaş/Kızılbük
GYO’ ya ait proje için Marmaris Kent Konseyi ve Ekoloji Mücadele Komitesi olarak
verdiğimiz “çevre, adalet ve ahlak” mücadelesinde, Valilikçe verilen “ÇED gerekli değildir”
kararına karşı açtığımız dava lehimize sonuçlanmış ve geçen hafta itibari ile de Danıştay
tarafından karar onanmıştı.
Firma, yerel mahkeme kararından hemen sonra Danıştay kararını beklemeden “ÇED”
için Bakanlığa başvurmuş, Bakanlık aynı süratte işlemleri başlatıp “Halk Katılım
Toplantısının” tarihini belirlemişti. Toplantı günü halk bu projeyi istemediğini güçlü bir
şekilde göstermişti. Danıştay kararının basında yer aldığı günün hemen ertesinde,
Bakanlık İDK toplantı tarihini açıklayarak ÇED sürecini alışılmadık hızla yürütme
kararlılığını devam ettirdi. Üstelik 1850 sayfanın okunup, incelenip, değerlendirilmesi
için 12 günlük bir süreyi yeterli görerek. Buna rağmen gerekli hazırlığımızı yaptık ve
Marmaris’imize sahip çıkmak adına Marmaris Kent Konseyi ve Ekolojik Mücadele
Komitesi olarak Ankarada yapılan 12 Ocak tarihli İnceleme Değerlendirme Komisyonu
(İDK) toplantısında yerimizi aldık. 3 CHP milletvekili (Ali Şeker, Burak Erbay, Hasan
Baltacı) ve 1 HDP milletvekili de (Murat Çepni) o gün bizi desteklemek üzere toplantıya
katıldı.
Beş saati aşkın süren toplantıda söz haklarımızı kullanıp projenin gerçekleşmesine neden
izin verilmemesi gerektiği konusunda bilgilerimizi Bakanlık yetkilerine aktardık.
Marmaris’e ne tür zararlar verdiği ve vereceği hakkındaki görüşlerimizi ve hukuka
aykırılıkları dile getirdik. Toplantıda bizleri yalnız bırakmayan vekillerimiz de itirazlarını
dile getirdiler. Bakanlık temsilcileri toplantının herkesin görüşünü aktarabileceği bir
işleyişle ilerlemesi için çok özenli davrandılar.
Kısaca itirazlarımızı şu şekilde tutanaklara geçirdik.
ÇED bir taahhütler bildirgesidir. Daha önceki taahhütlerinin hiçbirine uymamış, inşaat
yasağında ve mahkeme kararı sonrasında inşaat faaliyetini sürdürmüş, milli parkta proje
tanıtım dosyasına aykırı şekilde dinamit patlatmış, toz- gürültü ve araç sayılarına riayet
etmemiş, kendisine ait olmayan milli park alanını talan edip yollar açan, Marmaris
halkını İlçe Milli Parklar Müdürlüğü bilgisinde milli parka sokmayan bu şirketin şimdi
verdiği taahhütlere uymayacağı da aşikardır.
İnşaatın gerçekleştiği alanda kadastral bir yol yoktur. Beklenen hükümet değişikliği
sonucu yeni hükümetin çevre için verdiği taahhütler neticesind,e milli park alanı
ağaçlandırıldığında ya da tahrip edilen yerler iyileştirme için kullanıma kapatıldığında
proje alanına bu projeden yer alanların evlerine ya da otele karayolu ile ulaşması
imkânsızdır. Kadastral yol olmaması oradaki imar durum belgesinin de sakat ve
ruhsatlandırmaya uygun olmadığını göstermiyor mu? Ayrıca imar durum belgesi ve
ruhsatların iptali içinde açılmış davalar mevcutken.
Marmaris’in mevcut kanalizasyon altyapısının şu anda dahi yetersiz olması ve tüm
yarımadada altyapı sorunları varken, arıtma kurma girişimleri kurumların itirazları
sonucu bir türlü gerçekleştirilemezken, ben yapıyorum belediye halletsin demek yarın
denizimizin de ormanlarımız gibi yok olması demektir.
Proje tamamlandığında yılın her günü için en az 6.000 kişinin su, elektrik ihtiyacının
kanalizasyon sorununda olduğu gibi Marmaris ve bölge için sorunlar oluşturacağı da
ortadadır.
Termal su konusunda verilen bilgilerin tamamı hatalı ve geçersiz olup insan sağlığına
zarar verme riski oluşturabilir. Su analizleri toksik ve kanserojen mineraller açısından
değerlendirilmemiş, numuneler evrensel standartlarda alınmamıştır. İnsan sağlığını
tehdit edebilecek noktalar açıklanmaya muhtaçken sağlık turizmini satış unsuru olarak
kullanmak abesle iştigaldir, yasal sorumluluğu vardır.
Sonuçta bu proje bir turizm projesi değildir. Kamusal bir fayda da içermemektedir. İş
imkânı yaratmayacağı gibi esnafın zararına olacaktır. Proje alanındaki mekânlar 3.
kişilerin kullanımına açıldığında esnafımızın potansiyel müşterilerinde azalma oluşacağı
kesindir.
Toplantı sonunda komisyondaki kurumların görüş yazıları okundu. Maalesef ki; 2006
yılında parseli alan firmanın, 2018 yılına kadar girişimlerine imar durumu uygun
olmadığından izin vermeyen belediyenin, son seçimlerde değişmesi neticesinde ruhsat
almasını sağlayan yeni belediye yönetimi de, Burak Demirtaş imzası ile Bakanlığa “2872
sayılı Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerince gerekli izinlerin alınması, ÇED
sürecinde sorumluluğu olan kurum ve kuruluşların uygun görüşleri, ÇED yönetmeliği
doğrultusunda değerlendirilmesi hususunu bilgilerinize arz ederim.” gibi anlamsız ve
saçma bir yazı ile Marmaris ve Marmarisliler açısından tarafını bir kez daha göstermiştir.
İlginizi rica ederiz.
Marmaris Kent Konseyi
Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi

0
komik
Komik
0
_yi
İyi
0
mutlu
Mutlu
0
sevgi
Sevgi
0
d_nceli
Düşünceli
0
_zg_n
Üzgün
0
a_layan
Ağlayan
0
sinirli
Sinirli
0
korkun_
Korkunç
Danıştay Kararını Beklemeden “Çed”
Için Bakanlığa Başvurmuş
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.