Muğla Çevre Platformu üyeleri bugün mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen inşaat faaliyetine devam eden Sinpaş GYO ve bu şirketin hukuksuz faaliyetine yol veren kurumlar hakkında Marmaris Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu ve bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklaması MUÇEP Eş sözcülerinden Candan Süsoy tarafından okundu. Doğa savunucuları basın açıklamasından sonra Marmaris Milli Parkı içerisinde inşaat faaliyetinin devam ettiği alana gitmek istediler ancak Milli Parkın girişinde polis kuvvetleri tarafından girişlerine bir kez daha izin verilmedi. Doğa savunucuları kendilerine verilmeyen ama Sinpaş’a ait araçlara ve çalışanlara verilen giriş iznini Savcılığa yaptıkları suç duyurusuna ek belge olarak verilmek üzere video görüntüleri ile tespit ettiler.
Sinpaş ve Kızılbük GYO hukukun üstünde midir?
Değilse bu şirketlerin hukuksuzluğuna neden izin veriliyor?
Marmaris Kızılbük’te Milli Park alanı içerisinde Sinpaş ve Kızılbük GYO AŞ tarafından yürütülen ve
Marmarisli yurttaşların açtığı davada Muğla 3. İdare Mahkemesi Muğla Valiliği tarafından verilen “ÇED
gerekli değildir” kararı iptal ederek yürütmesini durdurmuştur. Mahkeme kararından 5 gün sonra Marmaris
Belediyesi de inşaat sahasının girişini mühürleyerek inşaat faaliyetini durdurduğunu ilan etmiştir.
Ancak Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına ve Belediyenin inşaat alanını mühürlemesine rağmen Sinpaş
ve Kızılbük GYO mühürü sökerek inşaat faaliyetlerine ve yurttaşların Milli Park alanına girişini engellemeye
devam etmektedir. Şirketin yasa tanımaz girişimine devam etmesi üzerine Marmaris Ekolojik Mücadele
Komitesi alanın girişinde nöbet eylemi başlatmıştır. Valilik emrindeki kolluk kuvvetleri ise şirketin hukuku
tanımayan bu faaliyetlerine seyirci kalırken, hukuksuzluğu protesto etmek isteyen doğa savunucularını gözaltına
almıştır.
Şirketin bariyer oluşturarak yurttaşların girişine izin vermediği alan Marmaris Milli Parkı alanı içerisindedir.
Yani bu alan yasalar gereği devletin hükmü ve tasarrufu altındadır ve kamusal kullanıma açık olması gerekir.
Hal böyle iken, yasaların uygulanmasından sorumlu kurumlar bu şirketlerin Milli Parkı halkın girişine
kapatmasına da göz yummakta, hatta destek vermektedir. Zira Milli Parka girmek isteyen yurttaşları şirketin
çalışanları engellerken polis kuvvetleri de bu engellemeye destek vermektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 138. maddesi, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme
kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve
bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmünü içermektedir. İl İdaresi Kanunu’nun 11/A maddesi valiye
“Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla Devletin
genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder, bu teşkilat amir ve memurları vali tarafından verilen emirleri
derhal yerine getirmekle yükümlüdür” görevini yüklemiştir. 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun
- maddesinde ise Polisin görevleri arasında “Kanunlara, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine, yönetmeliklere,
Hükümet emirlerine ve kamu düzenine uygun olmayan hareketlerin işlenmesinden önce bu kanun hükümleri
dairesinde önünü almak” sayılmıştır. Tüm bu görev tanımları birbiriyle uyumlu, mahkeme kararlarına uyulması
zorunluluğunu koyan Anayasa hükmünün fiilen uygulanmasını sağlayacak ve bu görevi yürütmekle görevli
olanların uymaması halinde görev suçu işlemiş olacaklarını ifade eden hükümlerdir.
Süreci başından itibaren yakından takip eden Muğla Çevre Platformu üyeleri olarak Sinpaş ve Kızılbük
GYO’nun mahkeme kararına uymayan faaliyetlerine izin verdikleri için Muğla Valiliği ve kolluk kuvvetlerinin
yasalarla belirlenmiş görevlerini yerine getirmediğini, bu anlamda görev suç işlediklerini belirlemiş
bulunuyoruz. Bugün Marmaris Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunarak, suç oluşturan eylemleri
açık ya da örtük olarak birlikte gerçekleştiren Muğla Valisi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü
yetkilileri, Marmaris Milli Parklar Müdürlüğü yetkilileri, görevini kötüye kullanan kolluk görevlileri ile nitelikli
dolandırıcılık suçunu ve mühür sökme suçunu işleyen Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. Kızılbük
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı yetkilileri, inşaatı yürüten firma yetkilileri hakkında ivedilikle etkin bir
soruşturma yapılarak, kamu davası açılması yönünde iddianame düzenlenmesini talep ediyoruz.
Basına ve kamuoyuna saygı ile duyururuz.
Muğla Valisi Orhan Tavlı
Açık kimliklerini bilemediğimiz;
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Muğla İl Müdürü ve Müdürlük Yetkilileri,
Suçu önlemeyerek görevini kötüye kullanan, emir verme yetkisine sahip kolluk yetkilileri,
Marmaris/İçmelerKızılbük’te Mahkeme kararına rağmen inşaatı sürdüren Sinpaş ve Kızılbük GYO yetkilileri,
Marmaris Milli Parklar Müdürlüğü yetkilileri
GYO’larının inşaatı bizzat yürütmesinin mevzuata göre mümkün olmaması nedeniyle inşaati fiilen yürüten Anadolu Sinerji İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş.Firması yetkilileri.
İŞLENEN SUÇLAR : Anayasayı İhlal, Görevin Kötüye Kullanılması, Nitelikli Dolandırıcılık, Kıyı Yasasının İhlali Suçları
OLAYLAR :
Muğla İli’nde yaşayan yurttaşım. Muğla 3. İdare Mahkemesinin iptal kararına rağmen Sinpaş ve Kızılbük GYO tarafından inşaatin sürdürülmesi, Anayasa’da yer alan mahkeme kararlarının uygulanmaması dolayısıyla suçtan zarar görmeme neden olmaktadır.
Yapımına 1980’li yıllarda Hattat Holding tarafından başlanan ve inşaati yarım bırakılan İçmeler/Kızılbük Koyu’ndaki 2518 no.lu parsel üzerindeki otel inşaatı, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda 15 günden kısa süreli olamayacağı yönündeki açık hükme rağmen Sinpaş ve Kızılbük GYO tarafından yazlık ve kışlık 1 haftalık sürelerle olduğu belirtilip, bu konuda çeşitli basın-yayın organlarına reklam verilerek pazarlanmaktadır.
Söz konusu inşaatla ilgili olarak hazırlanan Proje Tanıtım Dosyası (PTD) üzerine, Muğla Valiliği’nce verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir kararı, Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin 07.07.2022 tarih, 2021/1000 E., 2022/1046 K. sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu karar üzerine Marmaris Belediyesi tarafından söz konusu inşaat mühürlenmiştir.
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 138. maddesi, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmünü içermektedir. Bu hükme aykırı biçimde, mahkemenin iptal kararına rağmen kaçak inşaat sürdürülmekte, hakkında suç duyurusunda bulunulanlar da mahkeme kararının fiilen uygulanmamasına destek olarak görevlerini kötüye kullanmaktadırlar.
İl İdaresi Kanunu valileri devletin ve hükûmetin ildeki temsilcisi olarak tanımlamış ve geniş yetkiler tanımlamıştır. Her yetki aynı zamanda görev anlamına gelmektedir. Kanun’un 11. maddesinde Valilerin idari görevleri açık olarak belirtilmiştir. Hele de emir ve talimat verme yetkisine sahip olduğu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce hazırlanıp Valilikçe onaylanan ÇED gerekli değildir kararının iptal edilmesine yönelik gereken işlemleri yapmak, bu iptal kararının gereği olarak mahkemece iptal edilen karara dayanan, ve ÇED Yönetmeliği’nin 6. maddesi gereğince daha önce verilmişse iptali zorunlu olan yapı ruhsatlarının iptalini sağlayıp kararın ihlalini önlemek, yukarıda sözü edilen Anayasa ve İl İdaresi Kanunu’nun valiye yüklediği görevler arasındadır. Hakkında suç duyurusunda bulunulan Vali suç işleyerek, Anayasa ve Kanunlarla kendisine verilen görevi kötüye kullanmakta, ihlal etmektedir.
İl İdaresi Kanunu’nun 11/A maddesindeki valiye görev veren “Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla Devletin genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder, bu teşkilat amir ve memurları vali tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle yükümlüdür.” hükmü ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun 2. maddesindeki, “Polisin genel emniyetle ilgili görevleri iki kısımdır. A) Kanunlara, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine, yönetmeliklere, Hükümet emirlerine ve kamu düzenine uygun olmıyan hareketlerin işlenmesinden önce bu kanun hükümleri dairesinde önünü almak,” birbiriyle uyumlu, mahkeme kararlarına uyulması zorunluluğunu koyan Anayasa hükmünün fiilen uygulanmasını sağlayacak ve bu görevi yürütmekle görevli olanların uymaması halinde suç işlemiş durumda olmalarını sağlayan hükümlerdir.
Valilinin yasalarla verilmiş sorumluluğundaki görevlerin uygulanmasını sağlayacak kolluk kuvvetleri mahkeme kararının uygulanmasını talep eden yurttaşları çeşitli sözde gerekçelerle gözaltına almaktadır. Gözaltına alma eyleminin kişiyi haksız olarak hürriyetinden yoksun kılmak biçiminde tanımlanan anayasal temel hakkın ihlali suretiyle görevin kötüye kullanılması anlamına geldiği ortadadır.
2- Türk Medeni Kanunu, Tapu Kanunu ve Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre, yasal olarak 15 günden kısa süreli ayni bir hak tesisi mümkün değilken, basın yayın organlarına ve diğer çeşitli mecralara reklam da verilerek yapılan pazarlama, dolandırıcılık niteliğindedir. Bu husus, Valiliğe sunulan PTD raporunda da açık olarak belirtilmektedir. Bu hususun belirtilmesine rağmen ÇED gerekli değildir kararı veren ÇŞİD İl Müdürlüğü yetkilileri dolandırıcılık suçuna maddi olarak iştirak etmişlerdir.
Suçu işleyen asli failler Sinpaş GYO A. Ş. ve Kızılbük GYO A. Ş. yetkilileridir. Asli failler hakkında ivedilikle kovuşturma yapılarak bir an önce kamu davası açılması hukuk devletinin gereğidir. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ve Sermaye Piyasası Kurulu sorumluları da kanunlara göre açıkça dolandırıcılık suçu oluşturan fiillere göz yummakta, görevlerini yerine getirmemektedirler. Önleyici kolluk görevi, dolandırıcılık suçunun işlenmesini önlemeyi gerektirmekte, Vali ve kolluk görevlileri bu görevlerini kötüye kullanmaktadırlar.
3- Sinpaş ve Kızılbük GYO yetkilileri inşaatini kaçak olarak sürdürdükleri yapının bulunduğu parsel sınırları dışında, Milli Park olarak ilan edilmiş alandaki kapıyı kendi denetimlerinde tutmakta, kapının dışında, kamuya açık alanda Muğla 3. İdare Mahkemesi kararının uygulanmasını talep edenler suç işlemiş sayılarak gözaltına alınmakta, sorguları yapılmaktadır. Marmaris Milli Parkı Uzun Devre Gelişme Planı’nda, şikayet edilen Sinpaş ve Kızılbük GYO’na ait parsellerde yapı yapılmasına izin veren statü tanınmış olması, orman statüsünde olan söz konusu alanın Anayasa’nın 169. maddesinde belirlenen devletin hüküm ve tasarrufu altında olma statüsünü etkilememekte, söz konusu alana hakkında suç duyurusunda bulunulan şirket yetkililerinin kontrolünde bir kapı konulmasını mümkün kılmamaktadır. Sinpaş ve Kızılbük GYO yetkilileri suç işlediği gibi, bu suçun işlenmesine göz yuman, hatta destek olan kamu görevlileri de görevi kötüye kullanma suçu işlemektedirler.
4- Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin iptal kararı üzerine Marmaris Belediyesi inşaati mühürlemiştir. ÇED gerekli değildir kararını iptal eden Mahkeme kararı Valiliğin işlemini iptal etmiştir. İmar Kanunu’nun 32. maddesi belediyenin yanında valiliği de ruhsatsız yapıların devam etmesini önleme konusunda yetkili kılmıştır. ÇED Yönetmeliğinin 6. maddesine göre, ÇED süreci tamamlanmadan inşaat ruhsatı verilemez. ÇED gerekli değildir kararına dayanmak zorunda olan inşaat ruhsatlarının iptal edilmesini sağlamak, ruhsatların verilmesine imkan tanıyan kararı veren Valiliğin, Mahkemenin iptal kararına uygun işlem tesis etmesini zorunlu kılmaktadır. İmar Kanunu’nun 32. maddesinin Valiliğe sadece yetki verdiği kabul edilemez. Yetki veren Kanun hükmü aynı zamanda görev de yüklemektedir, hele de Mahkemenin, Kanun’un yetkili kıldığı valilik işlemini iptal etmesi söz konusu ise, Valiliğin inşaatin durdurulması görevi mahkeme kararının uygulanması görevi ile birleşmekte, bunun aksine davranan kamu görevlileri görevin kötüye kullanılması suçunu işlemektedirler. Belediye’nin mühürlemesine rağmen inşaatı sürdüren inşaat firması yetkilileri mühür bozma suçunu işlemiş bulunmaktadır. Kolluk görevlileri de bu suçun işlenmesine göz yummaktadırlar.
5- İnşaatı yürüten firma yetkilileri ve inşaatin bu şekilde yürütülmesi talimatını yasalara aykırı biçimde veren Sinpaş ve Kızılbük GYO yetkilileri kıyı kenar çizgisini değiştirmektedirler. Kıyı kenar çizgisini ve coğrafi yapıyı-topografyayı etkiler nitelikte işler yürütüldüğü Mahkeme’nin iptal kararına dayanak oluşturan Bilirkişi Raporu’nda açıkça belirtilmektedir. Suç oluşturan bu eylemlerin yapılmasına engel olmayan kamu görevlileri aynı zamanda kıyıların korunmasından sorumlu kişilerdir. Bu görevlerini yerine getirmemeleri görevin kötüye kullanılması ya da ihmali niteliğindedir.
Yukarıda bahsi geçen eylemler, Sinpaş GYO ve Kızılbük GYO tarafından gerçekleştirilen, suç oluşturan eylemlerin bu soruşturmaya konu olması gereken bölümüdür. Suç niteliğinde eylemlerine devam etmekte olan Sinpaş GYO ve Kızılbük GYO’nun söz konusu eylemlerine son verilmesi hukukun ve yuttaşlara eşit biçimde davranılmasının gereğidir. Bir hukuk süjesi olan Sayın Savcılığınızca hukukun üstünlüğünün tesisi yönünde işlem yapılmasının; bunun gereği olarak ivedilikle soruşturma açılmasının zorunlu olduğunu düşünüyorum.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda açıklanan nedenlerle; suç oluşturan eylemleri açık ya da örtük olarak birlikte gerçekleştiren, Muğla Valisi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri, Marmaris Milli Parklar Müdürlüğü yetkilileri, görevini kötüye kullanan kolluk görevlileri ile nitelikli dolandırıcılık suçunu ve mühür sökme suçunu işleyen Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı yetkilileri ve inşaati yürüten Anadolu Sinerji A. Ş. firması yetkilileri hakkında İVEDİLİKLE etkin bir soruşturma yapılarak, kamu davası açılması yönünde iddianame düzenlenmesini talep ederim. 17/08/2022
Suç Duyurusunda Bulunan
