Bu henüz kesinlik kazanmadı. Bazı hastalar enfeksiyondan sonra bağışıklık kazanmış olurlar ama bu tüm hastalar için geçerli değil. Şu anda iyileşmiş insanlarda hangi antikorun bulunduğunu ve miktarını ortaya koyan kan testleri geliştiriliyor. Bu testler bağışıklık ihtimaline biraz ışık tutacaktır.
“Bununla birlikte plajlarda toplumsal açıdan yayılma riski bulunmaktadır. Plajlar gibi kalabalık ortamlar solunum yoluyla bulaşacak virüsler için risk taşımaktadır. Virüsten korunmak için kalabalık alanlara girmemek, mümkünse evden dışarı çıkmamak çok büyük önem taşımaktadır. Onun dışında “Denizden virüs bulaşır” demek doğru olmaz. Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Başkanı): “COVID-19 hastalığına neden olan virüsün tuzlu suda canlı kalabilme yeteneği hakkında yayınlanan bir çalışma henüz bulunmamaktadır. Bu nedenle denizde yüzmenin hastalığa yakalanma riskini artırıp artırmadığı belirsizdir. Ancak virüsün tuzlu suda uzun süre canlı kalabilmesi mümkün değildir ve bu açıdan yüzme aracılığı ile COVID-19’a yakalanma riski düşük olarak kabul edilebilir.”

Şu anda virüsün insanlara deniz ve havuz yoluyla bulaşabileceğine ilişkin bir kanıt yok. Havuzlarda klor ve brom kullanılarak yapılan uygun bir bakım ve dezenfeksiyon Covid-19’a neden olan virüsü etkisizleştirecektir. Ancak buradaki asıl tehlike yakında yüzen birinden solunum yoluyla virüs alınabilecek olması. Yüzerken en az 6 metre uzaklığı her daim korumak mümkün olamayabileceğinden şimdilik yüzmeden uzak durmakta fayda var